Memiş: Sağlık Çalışanlarına Uygulanan Şiddet Karşılıksız Kalmamalı
10 Kasım 2017, Cuma

Genel Başkanımız Metin Memiş, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin karşılıksız kalmaması gerektiğini ve önlenmesi için her türlü tedbirin alınması gerektiğini söyledi.

Metin Memiş, AKİT TV’ye konuk olarak gündemdeki konuları değerlendirdi. Genel Başkanımız Memiş’in, FETÖ’yle mücadele, sağlıkta şiddet, istihdam sorunu konusundaki açıklamaları şu şekilde:

FETÖ’YLE MÜCADELEDE KAYIRMACILIK OLMAMALI

FETÖ’yle mücadele noktasında toplum olarak hareket etmemiz lazım, devletin kılcal damarlarına kadar sızan bu örgütün temizlenmesi için millet olarak devletimizin yanında olmalıyız. Ayrıca bu durumun bir intikam aracı olarak kullanılmasının önüne geçmemiz lazım, bazı kurumlarda husumeti bulunduğu için insanlar birbirlerini FETÖ’cü diye şikâyet edebiliyor. Biz Sincan’da FETÖ davalarını takip ettik, genelde bir mağdur edebiyatı söz konusu. Mahkemede yargılanan FETÖ’cüler yaptıkları hainlikleri inkâr ediyor.  Bu örgütün uyuyan hücreleri ve daha ortaya çıkmamış yapılanmalarının mevcut olduğu söyleniyor. Onun için bu süreç kısa olmaz, bu yapının tamamıyla temizlenmesi için uzun bir zamana ihtiyaç var.  OHAL komisyonu bu süreci olumlu ya da olumsuz etkileyecektir. Bu süreçte kayırmacılık olmamalı, bu benim adamımdır FETÖ’yle alakası olmaz diyerek birileri kayırılmamalı. Bu örgütle bağlantısı olan herkes araştırılmalı ve deşifre edilmeli, ancak bu şekilde devletin kılcal damarlarından bu hainleri atabiliriz.

ULUSLARARASI ÇALIŞMALARA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ

Memur-Sen olarak Türkiye sendikacılığını uluslararası arenada uzun zamandır temsil ediyorduk. Bizde Sağlık-Sen olarak 16 Kasım’da yaklaşık 20 ülkeden 40 sendikacıyı Antalya’da ağırlayacağız. Gerçekleştireceğimiz kongrede Türkiye’nin lobicilik faaliyetlerinin ve kulislerinin yapılmasını sağlamaya çalışacağız. Yurt dışından Türkiye’yi tanımayan insanlar burası hakkında yanlış bilgilere sahip. Afrika’dan ziyaretime gelen bir sendikacı arkadaşımız, eşinin kendisini Türkiye’ye göndermek istemediğini ve ülkemizin devamlı bombalar patlayan, korkulan bir ülke olarak tanımlandığını ifade etmişti. Biz ona ülkemizdeki sendikacılık faaliyetlerini anlatarak aslında yabancı yayın kuruluşlarının anlattığı gibi bir ülke olmadığımızı belirttik. Eşiyle beraber de Türkiye’ye davet ettiğimizi söyledik. Maalesef yabancı yayın kuruluşları ülkemizi hedef alarak yalan-yanlış olayları gerçekmiş gibi anlatıyor. Biz bu durumun önüne geçmek ve ülkemizin doğru anlatılması için bu tür uluslararası çalışmalara büyük önem veriyoruz.

Sağlık Bakanlığı’nın yeni teşkilat yasasını olumlu karşıladık ama şu anda saha durmuş durumda. Henüz görevler belirlenmedi, birçok ilimizde hala atamaların yapılması bekleniyor. 20 Kasım’a kadar bir mevzuat düzenlemesi bekleniliyor. En geç 25 Kasım’a kadar bütün yapılanmanın tamamlanarak şu anda durgun olan sahanın harekete geçirilmesi lazım.

SALDIRGANLARDAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI ŞİKÂYETÇİ BİLE OLAMIYOR

Sağlıkta şiddet konusunun hala tartışılıyor olması bizim canımızı çok sıkıyor. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin yapılan hizmete bir vefasızlık olduğunu düşünüyoruz. Sağlık Bakanlığı geçen sene “Şifa Veren Ele Vefa” diyerek sağlık çalışanlarına gereken vefanın gösterilmesi gerektiğine vurgu yapmıştı. Biz de Sağlık Bakanlığı’yla birlikte “Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans” başlığıyla bir çalışma gerçekleştirdik. Ve burada alınan kararla beyaz kod uygulamasını devreye soktuk. Ama bu sağlık çalışanlara karşı uygulanan şiddetin önlenmesi için yeterli değil, şiddet uygulayanların tutuklu yargılanması için Meclis Komisyonuna teklifte bulunduk. Komisyonda aldığı kararla bu teklifimizi kanun tasarısı haline getirdi ama maalesef bu kanun sahada uygulanmıyor. Şiddete maruz kalan sağlık çalışanları şikâyetçi bile olamıyor, çünkü hastaneden eve giderken saldırıya uğramaktan korkuyorlar. Ayrıca saldırganların sağlık hizmetlerini cebinden ödemesini istiyoruz. İngiltere’den bir örnek vereceğim; sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlar İngiltere’de kolluk görevlileri tarafından sağlık hizmeti alacağı alana götürülüyor. Bu uygulama bizim ülkemizde de uygulanabilir. Cumhurbaşkanımız gerçekleştirdiğimiz bir programda “Sağlık çalışanları umudun adıdır” demişti. İnsanların umudu olan sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet karşılıksız kalmamalı ve önlenmesi için her türlü tedbir alınmalı.

Son olarak Türkiye’nin sağlık alanında büyük atılım yaptığından bahsediyoruz, hastaneler ve materyaller geliştirildi. Aynı zamanda sağlık çalışanları büyük bir özveriyle çalışarak vatandaşı memnun etmeye devam ediyor. Avrupa’dan 4 kat daha fazla çalışan sağlık çalışanlarımızın istihdam sorunu çözülmeli. Artık sağlık personeli istihdamında 20 bin, 30 bin, 40 bin rakamlarını görmek istiyoruz.

 

HABERİN VİDEOSU

PAYLAŞ :