Memiş: Yıpranma Payı Çıkmalı, Yeni İstihdamlar Yapılmalı
02 Ekim 2017, Pazartesi

Genel Başkanımız Metin Memiş, yıpranma payının bir an önce çıkması gerektiğini, sağlıkta iş yükünün azaltılması ve çalışan memnuniyetinin sağlanması için de yeni istihdamların yapılması gerektiğini söyledi. Memiş, AKİT TV’ye konuk olarak gündemdeki konuları değerlendirdi. Genel Başkanımız Memiş’in, yeni teşkilat yapısı, yeni istihdam yapılması ve yıpranma payı konusundaki açıklamaları şu şekilde: 

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ MUTLAKA SAĞLANMALI

Sağlık kurumlarının tek çatı altına alınması ile birlikte devrim niteliğinde değişime imza atıldı. Vatandaşın sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırıldı. Bu erişim 2,3’lerden 8,2’lere kadar çıktı. Aynı zamanda hem otelcilik hizmetleri hem de sağlık hizmetlerinin niteliği bakımından vatandaşın memnuniyeti yüzde 39’lardan yüzde 76’lara kadar çıktı. Bu uygulama 2012 yılına kadar devam etti. Daha sonra yapılan bir değişiklikle sağlık hizmetleri üç ayrı yapıya bölündü. Ancak geçen zaman içinde sistemin içindeki arızalar rehabilite edilemedi. Sistem arızaları çıktı, yetki karmaşası yaşandı. Bu rehabilitasyon çalışmaları yapılamadığı için sağlık sisteminde bir durağanlık yaşandı. Sözleşmeli yöneticilik getirildi ve görev süreleri 2 yıl olarak belirlendi. Bunun ilk 6 ayı uyum süreci, son 6 ayı ise tekrar atanmanın çalışmaları ile geçti. Gelinen noktada Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla tekrar tek çatı altında olmaya yönelik bir çalışma yapıldı. Yapılan değişiklikle sağlık müdürlüğü tek yetkili kurum oldu. Kamu Hastaneleri Kurumu ile Halk Sağlığı Kurumu genel müdürlük düzeyine düşürüldü. İllerde de kamu hastaneleri genel sekreterliği ile halk sağlığı müdürlükleri il sağlık müdürlüğünün altında başkanlık haline getirildi. Bu düzenlemenin ne getireceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu değişiklik paydaşlara çok sorulmadan, masa başında yapıldı. İstiyoruz ki yapılan değişiklikle sağlık hizmetlerinde geriye gidiş yaşanmasın. Değişiklikle sağlık hizmetleri tek çatı altında birleştirildi. An önce de bahsettiğimiz sağlık hizmetlerine erişim ve memnuniyetin artması 550 bin sağlık çalışanı sayesinde oldu. Modern hastaneler yapabilirsiniz, içerisini modern cihazlarla donatabilirsiniz. Ama onun içinde görev yapan insan kaynağını motive edemez, sisteme dahil edemezseniz bu başarıyı sağlamanız mümkün değil. Bu dönüşümün gerçekleştirilmesi sebebiyle AK Parti hükümetlerine teşekkür ediyoruz. Ancak burada en büyük teşekkürü bu değişimi gerçekleştiren ve mimarı sağlık çalışanları hak ediyor. İsterdik ki tek çatı altında birleşmenin yanı sıra çalışanların en çok şikayet ettiği adaletsiz döner sermaye sisteminin değiştirilmesi, şiddeti ortadan kaldıracak düzenlemelerin yapılması, mobingin önüne geçilmesi, iş yükünün azaltılması gibi konularda da neler yapılabilir dikkate alınmalıydı. Sayın bakanımıza bunu ilettik. Sayın bakanımız göreve geldiğinde çok güzel bir başlangıçla bu işe başladı. Çalışan memnuniyetinin de kendileri için önemli olduğunu söyledi. Bu çok önemli bir söz. “Çalışan memnuniyeti benim için önemli’ diyen bir bakanımız var. Bunun sözde kalmaması, uygulanması gerekiyor. Sayın bakana, sağlık çalışanlarının memnuniyetini artırıcı, hakkaniyeti sağlayan, iş yükünü azaltan ve çalışanları motive edici düzenlemelerin yapılması konusunda ortak hareket etmemiz gerektiğini ilettik. Bizim öteden beri dile getirdiğimiz kronik sorunların çözümü ve sağlık hizmetlerinin daha da iyi noktaya taşınması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini ifade ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın bakanımızın bu konudaki samimiyetlerine inanıyorum. 

Yaşadığımız sorun şu; ayakkabısına toz değmemiş, sahaya hiç inmemiş bürokratlarla bu işin dönmeyeceğini her zaman ifade ediyoruz. Sayın bakanımıza, kendi bildiğini okuyan değil, sahanın gerçeklerini gören ve kendilerini doğru yönlendirecek bürokratlarla çalışmanın gereğini ilettik. Belki bu düzenlemeler yapılan kanuni değişiklikle yapılması gerekiyordu, ancak bakanımızın samimiyetine inanıyoruz. Sağlık çalışanlarını da yeni dönemde dönüşümü, motivasyonu, mutluluğu ve memnuniyeti noktasında hem önerilerimizi sunacağız, hem takip edeceğiz hem de çalışanlarımızın bu dönüşümden faydalanmasını sağlayacağız. 

YENİ İSTİHDAM GERÇEKLEŞTİRİLMELİ:

Vatandaşın sağlık hizmetlerine erişimi 2,3’ten 8,2’ye ulaştı. Bir vatandaşımız ortalama olarak yılda 8,2 defa sağlık hizmeti alıyor. 2002 yılından bugüne kıyaslarsak iş yükü dört kat arttı. Ama sağlık çalışanı sayısı dört kat artmadı. Mevcudun bir katı artış ancak oldu. Avrupa’daki uygulamalara baktığımız zaman, hemşire arkadaşlarımız Avrupa’daki meslektaşlarına göre dört katı fazla bir yükle çalışıyor. Bir hekime 4 hemşire oranı olması gerekirken bu oran ülkemizde bir buçuk civarında. Sayı gerçekten yetersiz. Eğitimde ihtiyaca binaen yılda 60 bin, 70 bin öğretmen alınıyor. Sağlıkta bu sayı 5 bin, 7 bin, 10 bin olarak gerçekleşiyor. Yetersiz istihdamla sorun çözülmez. Sağlık hizmeti 80 ayrı branşı kapsayan bir alan. Sağlık bakanımıza ifade ettik, maliye bakanımıza da sesleniyorum; vatandaşımıza daha kaliteli ve nitelikli bir hizmet vermek istiyorsak, oradaki insanları da mutlu etmek istiyorsak, istihdam politikalarında sağlık çalışanlarının sektöre dahil edilmesine yönelik bir alan açılmasına inanıyoruz. Öyle küçük oranlarda değil, 40 bin, 50 bin gibi rakamlardaki alımlarla boşluğun doldurulması gerekiyor. Şehir hastaneleri açıyoruz. Mersin’de şu anda Türkiye’nin en büyük şehir hastanesini açtık. Mersin’deki bütün hastanelerin yüz ölçümünden daha büyük bir alan. İçinde çalışan sağlık personeli aynı sayılarda. 100 veya 200 takviye yapıldı. Türkiye’nin birçok iline şehir hastaneleri yapılıyor. Bu sebeple istihdam ihtiyacının dikkate alınması gerekiyor. Bu direkt olarak vatandaşımıza bir katkıdır. Bu, sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracaktır. İnşallah maliye bakanlığımız bunu görür. 

YIPRANMA PAYININ TAKİPÇİYİZ, MUTLAKA ÇIKACAK

Yıpranma payı konusunu 4 yıl önce gündeme taşıyan Sağlık-Sen’dir. 2014 yılını yıpranma payının hayata geçmesi yılı ilan edeceğimizi söyledik. Sayın cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu dönemde davet ettiğimiz bir programımızda sağlık çalışanlarının fedakarlığını anlattık ve yıpranma payındaki haklılıklarını bir örnekle kendisine izah ettik. Sayın cumhurbaşkanımız da kürsüye çıktığında, “Sizler umudun adısınız. Onun için ben buradan talimat veriyorum. 5 yıl hizmeti olana 1 yıl yıpranma payı verilsin” demişti. Ama o dönem, maalesef ki cumhurbaşkanımızdan kaynaklı değil, bakanlık ve bürokratlar kaynaklı bir yanıltma ile bu süreç sulandırıldı. Nöbet tutanlara yıpranma payı, denildi. Bazen hiç konuşulmadı, dile getirilmedi. Sayının çok fazla olduğu, başkalarının da isteyeceği gibi mazeretler kullanılmaya çalışıldı. Ancak bu yılki tıp bayramında Cumhurbaşkanımız, Külliye’de sağlık çalışanlarının katıldığı programda, “Evet, yıpranma payının talimatını vermiştim. Bu konu çıkmadı. Ama ben buradan bunun sözünü veriyorum, 16 Nisan tarihinden sonra yıpranma payının bire bir takipçisi ben olacağım” dedi. Halen bakıyoruz ki, bazı bürokratlar sayının çokluğu, özel sektörün de dahil olacağı, başka taleplerin de geleceği şeklinde hem bakanlarımızın hem de cumhurbaşkanımızın kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Biz şuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanımız sağlık çalışanlarına her zaman değer veren bir insan. O sebeple bu konuda yakın zamanda cumhurbaşkanımızın bu talimatını yenileyeceğini ve içi boş bir yıpranma payı değil, sağlık çalışanlarının hak ettiği oranda, herkesin faydalanabileceği bir şekilde yıpranma payı sisteminin çalışılacağına inanıyorum. Sayın bakanımızın kısa bir süre önce, sağlık çalışanlarına bir müjdeleri olacağı yönünde bir açıklaması oldu. 

Bu süreçte bazı sendikalar da algı operasyonu yapıyor. Yıpranma payının adını bilmeyen, gündeme dahi getiremeyenler, Sağlık-Sen’in yıpranma payını bu noktaya getirmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Devletin zirvesinin sağlık çalışanlarının yıprandığını, bunun verilmesi gerektiğini söylediği bir noktaya getirdik. Bunun teknik çalışmaları yapılacak. Biz de sendika olarak bu konuda dersimize çok iyi çalıştık. Alternatiflerimizi net olarak ortaya koyduk. Bunu ilgili bakanlıklarla paylaşacağız. Kim ne derse desin, 550 bin sağlık çalışanımız hiç merak etmesin. Sağlık-Sen olarak arkasında durduğumuz bu konuyu sonuçlandıracağız. Sayın cumhurbaşkanımız da verdiği sözün yerine getirilmesini sağlayacaktır. Bu sebeple sağlık çalışanlarımıza yakın zamanda bunu sonuçlandıracağımızı ve müjdesini vereceğimizi söylemek istiyorum. Konuyu toplu sözleşmede gündeme getirdiğimde, bu konuda teknik bir çalışmaları olup olmadığını sorduğumda buna cevap veremediler.  Farazi konuşarak, sayıyı yüksek göstererek, bunun sosyal güvenlik sistemine ciddi bir zararı olacağını iddia ederek cümleler kuruluyor. Yıpranma payının ne getireceği söyleniyor. Öncelikle erken emekli olmayı sağlıyor. Yasa, yıpranma payından 3 yıl faydalanılacağını söylüyor. 25 yıl çalışan sağlık çalışanı bundan 3 yıl faydalanabilecek. Ancak 30 yıl çalışmış gibi olacağından emeklilik tazminatı ve maaşı ona göre hesaplanacak. Sosyal yaşamları ve özlük hakları bakımından önemli bir katkı sağlayacak. Bu sebeple bu bürokrasiyi, sayın cumhurbaşkanımıza bir kez daha şikayet ediyorum. Sayın cumhurbaşkanımız bürokratik oligarşinin varlığını her zaman ifade etmiştir. Bu engeli beraber kaldıralım. Çalışanların ayağına pranga olan bürokratları gözden geçirerek, çalışanın yanında, ülkesinin yanında, ülkesini geleceğe taşıyacak insanlarla yol yürümenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin süregelmiş bir bürokratik oligarşisi var. Yıllardır ülkeyi bürokratlar yönetmiş. Asıl sorun burada. Yeni dönemde bu bürokratik oligarşinin ortadan kaldırılacağına, bakış açısı geniş ufku olan bürokratlarla çalışılacağına inanıyorum.

https://youtu.be/ifGxqv5ODRg

PAYLAŞ :